Blog ~ Web günlüğüm

27 Eylül

İşi Nasıl Alırdınız ! ---

 

İŞİ NASIL ALIRDINIZ?

Yöneticiler kendilerine benzeyen  elemanlar ile çalışmayı tercih ederler. İşe alacakları listeyi bu şekilde oluşturarak, aslında kendilerini bir anlamda klonlamış oluyorlar öyle değil mi ?

Yıllardır liderlik, etkin yöneticilik, beden dili üzerine söyleşiler yapar, üstdüzey, ortadüzey yönetici kademelerindeki güzel insanlar ile birebir çalışmalar yaparım. Gördüklerim, dinlediklerim, eylemler hep birşeyi işaret eder ; herkes kolay olanı seçiyor. Kolay da kime göre kolay acaba? Yöneticinin kendini  referans noktası olarak kabul etmesi, ve eleman alımlarını bu şekilde yönlendirmesine kim onay veriyor?

Bundan yirmi yıl önce CV diye birşey bile yoktu.  İş arayanlar ilanlara bakar, elinde topladığı her türlü belgeyle, hamili kart yakinimdir gibi kartlarla,  firmalara gider; firmanın doldurmasını istediği başvuru belgesini doldurur ve neticede aranılan pozisyona başvuru yapılmış olurdu. Şimdiki gibi kariyer planlaması yapan, satan  şirketler, kafa avcıları yoktu elbette ki. Ülkemizinin  iş alımında uyguladığı yöntemde,  eleman aldığı eğitim sonucunda işi seçmiyor, işveren elemanı hangi eğitim almış olursa olsun, ihtiyacı neyse o kritere göre seçiyor. Bu yüzdendir ki satış bölümlerinde mühendisler, muhasebede çalışan eczacılar, öğretmenlik yapan endüstri mühendisleri görmek mümkün.  Genetik mühendisi Türkçe öğretmeni, Fizik mühendisi postahanede vezne memuru gördüm. Ülkem çok renkli bir çalışma platformuna sahip doğrusu...

Hulusi Bey odasından seslenir; “Hatice Hanım şu ilan sonrası topladığın CV’leri getir bakalım.” Hatice Hanım insan kaynakları müdürüdür. Kendi süzgeçinden geçirerek oluşturduğu  kısa listeyi işvereni ile paylaşmak üzere patronunun odasına gider. Mavi dosyasında beğendiği  CV leri topladığı kısa liste vardır, kırmızıda ise diğerleri. Hulusi Bey mavi dosyayı alır ve incelemeye koyulur; “Ha, hi,, hımm, ahaaa,vay be, aa,  inanmıyorooomm aynı  burçtanız, güzelmiş de hanım kızımız...” Hatice Hanım çok sevinir bu duruma, o da kendinden birçok şey bulmuştur bu kızda; aynı göz rengimiz var, geçen sene ben de bu kazaktan almıştım, der kızın resminde üzerine giydiği kazağa bakarak. Aynı mahallede de oturuyorlarmış zaten. CV’deki eğitim  ile ilgili bölümünü incelediğinde, ihtiyaç duydukları kriterlere bakmaksızın,”Ahaa, bak demiştim işte mezun olduğu  fakülte , benim kızımın okuduğu  bölüm, amcamın kızının kuzeninin yeğeni de o bölümden aynı dönem mezun olmuştu, kesin tanıyordur,dur bi koşu sorup geleyim “ der ve odadan çıkar...

Hulusi Bey devam eder dosyadaki CV’leri incelemeye.” Bu ne ya, şu suarata bak sanırsın babasını öldürmüşüz, bu ne sinirli bir duruş ya.. Ne! ingilizce ve Alşmanca mı biliyor? Amaaannn, bu şimdi kendini beğenmiştir de, baksana giydiği kıyafet sanırsın  soyadında SA var. Bu şimdi çok yüksek maaş da ister, hatta  benim koltuğuma bile göz diker. Yok yok ne me lazım bu adam başıma bela olur,saçı benden fazla, ofisteki kızlar buna aşık olur, benim pabucum dama atılır. Ne! bir de hiç anlaşamadığım bir burçtan, asla olmaz. Hatice hanım bu CV’yi neden beğendiniz?” Hatice hanım  kapıda belirir “şey efendim benim halamın kuzenini kayının torunu bu” der, anlatır da anlatır;neticede işe diğer kız alınır.

Orta ve üst düzey kurumsal şirketlerde sanmayın ki işler farklı yürüyor. Biraz daha ağdalı ama , özünde aynı senaryoyu görmek mümkün. Berkay Bey, İnsan Kaynakları müdürü Nursima Su Hanım’a bir email atar. Mailde kısaca şunlar yazmaktadır: Sales Division için ihtiyacımız olan Presales Engineer ilanı akabinde oluşturmuş olduğunuz shortlist i alıp gelin, daily schedule ‘ıma baktığımda saat 14.00 da   paradise10 meting room’da görüşmelerimiz görünüyor. Birinci aşama Nursima Su Hanım’ın süzgecinden geçen 178 kişi,  ki toplamda 3511 kişi başvurmuştur, ikinci aşama olan departman birim yöneticisi Berkay Bey ile görüşecektir.  Görüşme şu şekilde geçer : 

-Büyük bir competitiondan sonra buradasınız Atahan Bey.

-Evet efendim çok kolay olmadı.

-CV’nin inceledim, İngilizce, Fransızca, Çince ve biraz da Japonca biliyorsun. Caltech’de Computer Science  bitirmiş, MIT’de MBA yapmışsın... let's continue in English,  tell me about yourself...

-First of all I would like to say thank you for giving me this opportunity...  der Atahan Bey.Ünüversitede yaptığı projelerden, yüzmede kazandığı  başarılardan,  hobisi olan aikidodan vs bahseder... Arada sırada karşısındaki kişiden , come on man, oh my god, well then gibi onay, şaşırma veya anlamını bilmediği kelimeler  duyar. Berkay Bey bu kadar özelliği bir arada görünce afallar, zaten geldiği pozisyona ite kalka bitirdiği bir üniversiteden, CIO’nun damadı olma dolayısıyla gelmiştir. Bu çocuk işe girerse, kısa sürede saltanatı tehlikeye gireceğini düşünür ve ezmek için ne gerekiyorsa yapar.Bu pozisyon için verecekleri ücretin  başlangıçta 1500TL olduğunu söyleyince, bu sefer Atahan Bey başlar  konuşmaya:- Come on man, are you serious, der ve ekler,ama ben bu şirketin çok ileri seviye teknoloji firması olduğu için başvuru yapmıştım. Aynı pozisyon için Amerika’daki ofis bana, 5000 usd teklifte bulunmuştu.Ama ben ülkemin büyümesi  için çalışmak istediğimden dolayı geri döndüm.  I wish I hadn't back to my country, der ve Berkay Bey’in  “next” sözüyle toplantı noktalanır...

Yöneticiler kendine benzeyeni tercih ediyor ama onu sollayanı asla.  Eğer bir eleman , yöneticisinden daha akıllı , daha iyi eğitim almış, daha gösterişli ve dinamik ise geçmiş olsun. Belli etmemeye çalışsalar da, en ufak açığında canına okuyacak eylem planları ceplerinde gezerler.. Bu bizim  gibi gelişmekte olan ve az kitap okuyan, düşük olsa bile kültür seviyesinden memnun hatta bu özelliklerinden dolayı kendileriyle övünebilen  toplumlar için hiç değişmeyecek bir gerçektir.

Gelişmiş ülkelerde bu iş muhteşem şekilde ilerliyor. Ön yargı ile yaklaşıma sebebiyet vereceği düşünüldüğü için CV’lerde kesinlikle resim konulmuyor. Eğer resimli CV verdiyseniz, MIT den mezun olsanız bile, ki sanmıyorum tabi MIT’den böyle bir kro çıksın, sizi bu işe kabul edilmeyeceksiniz. Öncelikle CV’ler kategorize edilir; Bilgisayar Mühendisinin çalışacağı bir departmana, önce Bilgisayar Mühendislerinin CV’leri toplanarak ayrıştırma yapılır. Aynı mezunlar arasından, eğitim seviyeleri, yetenekleri, sosyal aktiviteleri, liderlik özellikleri vb ve en önemlisi bu işi neden istediğini gösterir makaleleri göz önünde tutularak   seçim yapılır. Çok nadirdir bu kuralın delindiği; torpil, tanıdık gibi  kavramlar hiç değerlendirmeye alınmaz.

Sayın Hulusi Bey ve sayın Berkay Bey; sana benzese de benzemese de, akıllı olanı tercih etmek her zaman başarıya götürecektir seni. Akıllı , disiplinli, alınacağı pozisyona sempati duyan; mecbur olmadığı halde gençlik yılarında benzer işi deneyimlemiş kişilere öncelik verilmeli. Mutlak suretle işe alacağınız kişilerden, neden bu pozisyonu, ve neden bu şirketi tercih ettiğini yazacakları bir makale isteyin. Sayın çalışan sen de, sakın ola ki  yazacağın makalede, işverenin duyup da  mutlu olacağı  komplimanlar dolu sözler sarfetme. Dürüst ol, kendin ol, hedefini belirle ve ne için  o işi istediğini açıkça beyan et. Emin ol, her ikiniz de sonunda mutlu başarılı ve iyi bir yolda birlikte yürüyecek, sizin ardınızda bıraktıklarınıza tozlarınızı yutturacaksınız.

Zehir gibi yetişen  bir Y ve Z kulaşağı geliyor. Ben eminim ki bu tür örümcek beyinlileri , belki de beyin bile yoktur örümceğe takılan, kısa sürede pes ettirecek   bilgiye, kültüre, beceriye sahipler. Sonunda ülke kazanacak, kalkınacak buna  eminim. Gelecek günlerimiz çok ama çok daha güzel olacak bunu görebiliyorum.

Saygıyla,

Pınar Kabil

Kaynak

http://www.erete.com.tr/Kullanici/Home/MakaleDetay/7